Hobimiz Neden İşimiz Olamıyor?

Küçük yaşlarda ne olmayı istiyorsunuz sorusuna ne cevap verirdiniz? Farklı alanda ilgili ve yetenekli olmanıza rağmen neden bu sizin işiniz olamıyor? Bir çok insan işi konusunda, sevmiyorum ben bu işi, bana göre değil, yapamıyorum” der. Peki bizi sevmediğimiz işleri yapamaya sevk eden şey neydi? Bu durumun sadece ülkemizde böyle olduğunu düşünmüyorum.Dünya düzeninin, hayat pahalılığının, okulda aldığımız eğitimin, geçmişte zor durumlardan geçmiş olan anne ve babalarımızın baskılarının birer sonucu olarak görüyorum.

Başlıca ilgi alanlarını; resim, tiyatro, müzik, spor, el sanatları, roman, şiir olarak sıralayabiliriz. Anne, babalarmız zamanında bunlar o kadar yaygın ve ulaşılabilir değildi. Çalışmak zorundaydılar çünkü maddi sıkıntılar ve yokluk vardı. Özellikle küçük şehirlerde yaşayanlar için tiyatro, müzik yapmayı bırakın, yapanları dahi izleyebilecekleri yerler yoktu. Gençlikleri çalışarak geçen anne, babalarımız günümüz şartlarında da öyle düşünüyorlar, memur ol, devlete kapak at yeter. Onları suçlayamayız, bu şekilde yetiştikleri, böyle gördükleri için  bunu söylüyorlar. Asıl önemli olan, bizim ne istediğimiz, gelecekteki işimizin ne olacağını kendi özgür irademiz ve isteklerimizle belirlemek.

Çılgınlar Sınıfı diye bir film izlemiştim. Kısaca bahsetmek istiyorum; film hiç bir üniversiteye kabul edilmeyen gençlerin, bu durumu ailelerine söyleyememe korkusundan, kendi sahte üniversitelerini kurmalarını ve gerçek bir internet sitesi sonucu başka insanlarında bu üniversiteye kabul edilerek gelmelerine sebep oluyor. Artık bu üniversiteyi işlevsel hale getirmeleri gerekiyor ve müfredatı kendileri yazıyorlar aklınıza gelebilecek her şey ders konusu olabilen, herkesin sevdiği şeyi ders olarak görebildiği bir üniversite ortaya çıkıyor. Filmde üniversitenin kapatılma sahnesinde, kurucusu olan genç yargıca soruyor, aslında ne olmak istiyordunuz ve yargıcın cevabını mahkeme bitiminde veriyor, bir müzik aleti çalmak isterdim.

Sorunda bu işte, sevdiğimiz, istediğimiz işi yapmak ne yazık ki mümkün olmuyor. Geçimimizi sağlamak için istemesek de iyi bir maaşı olan iş bulmak zorundayız. Hayat pahalılığı, dünya düzeni bizi buna mecbur ediyor.  Birileri daha çokkazansın diye onların kölesi oluyoruz. Sistem malesef böyle işliyor. Ya gerçekten çok iyi bir iş bulup onun yanında sevdiğimiz şeyleri ek olarak ,tam anlamıyla yaşamadan icra edeceğiz. Ya da isteğimiz işi yapmaya karar verip sonunun nereye varacağı bilmediğimiz yollardan geçerek ne olacağını göreceğiz.Her zaman böyle değil bu durum, istediği işi meslek olarak yapan insanlarda var. Kontrollü ve düşünerek hareket gerekiyorsa, bizde yapabilir, hayallerimizin peşinden emin adımlar atarak fazla maceracı olmadan gidebiliriz. Sistemi değiştirmek mümkün değilse, uyumlu hale getirmeye çalışır, harmanlayıp kendimize bir yol çizeriz.

Dekorasyon işi de bunun gibidir. İlham ancak iç dünyası ile barışık olanlara gelir. Tasarım ve dekorasyon dünyasında yıldız olan insanların hayatını incelersek hobilerini iş olarak yaptıklarını görürüz. Dekorasyon fikirleri böyle insanların özlerinden gelir.

Sorunuz Mu Var?

Sormak istediğiniz, fikir almak istediğiniz dekorasyon ile alakalı her konuyu ''Yorum'' yaparak bize iletebilirsiniz.

👉 Bugüne kadar cevapladığımız sorular için; ''Soru&Cevap''.kategorimize bakabilirsiniz.

 

Görüşleriniz Bizim İçin Değerli

Okumuş olduğunuz yazımızı beğendiyseniz paylaşarak bize destek olabilir ya da yorum yaparak yazımızı geliştirmemize katkı sağlayabilirsiniz. Görüşleriniz bizim için değerlidir.


Yorum yapın